herkes bi yerlerde, bi şeylerin peşinde değil mi. gülüyorlar, konuşuyorlar, susuyorlar, kalabalık fotoğraflardan bize bakıyorlar. dokunacak hayatlar ararken, geçmişin acısını bizden mi çıkarıyorlar. senin içinden geçen cümlelerin boşluklarına kağıttan uçaklar uçuruyorum. -sol kanadınıza 290 knot hızla yaklaşıyorum. beni gözle görebiliyor olmanız lazım. mutabık mıyız? döngü devam. uzun yollardan geldim ben ve gidecek çok uzun yollarım var. takribi kelebek uçuşu. -mutabık değiliz. sen yol yorgunu. şapkanı çıkarıp mavi kupanın yanına koyduğunda boynuna sarılıyorum. yorgun musun. biliyorum yorgunsun ama mutlusun. beni en iyi sen anlarsın. boynunu dayanamayıp ısırdığımda wonderkid gülüşmesi. -ben futbolcu muyum. -hayır, sen benim wondergirl'ümsün. tam burayı gördüğümde, önümdeki taşı göremeyip takılıyor ayağım ve düşüyorum. -çünkü bi parmak ne zaman bulutu gösterse, ben kaşığın aslında kaşık olmadığına odaklanıyorum. yani dünyada dikkatimi dağıtacak...