Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

nalet olsun

+ peki ama şimdi yarın çıkarsak burdan nasıl çalışırsın bunca kitap dosyalar... - hepsinin canı cehenneme... insanlık için çalıştık sokakta kaldık, atom fiziği de profesörlük de yerin dibine batsın. adi bir kumarbazın salak kızına rezil olduktan sonra... - bundan sonra başka bir adam olucam + nasıl başka bir adam? - babamı mezara itenlerden daha gaddar daha insafsız... onun için atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun + sen alim adamsın abi başka ne iş bilirsin? - ama ogrenicem + neyi öğreniceksin? - kumarbazlığı itliği hergeleliği.. + estağfurullah abi

Duvardaki poster

Sabah ezanı az önce okundu. Havanın aydınlanmasını görmeden uyuyakalmam büyük ihtimalle. Gündüz uykularım, boş gezenin boş kalfası hallerim, bu saate bekçi yaptı beni. Keyfim de pek yerinde değil birkaç gündür. Tatili yarıladım, şimdiden yeni dönemi düşünmek geriyor beni. Bölüm değişikliği planlarım tamamen suya düştü. Üniversitenin ilk yılında attığım yanlış adımlar yüzünden, belki de hayatımın fırsatını kaçırdım. Böyle düşününce, çok kötü hissediyorum. Kötü hissetmemek için, bardağın dolu tarafına bakıyorum. Her işte vardır bir hayır mottosu... bu sene başlayacak stajımsı görevler geriyor beni. Halbuki çok faydalı olabilir, eğlenceli olabilir. Ama biliyorsun, içimde asosyal bir çocuk yaşatıyorum. Ya da tam tersi... Yazdığım diğer yazılara baktım. Zor günler geçirmişim. Kendimi takdir ettiğim mücadeleler vermişim. Hatırlıyorum üzüntülerimi, sıkıntılı ruh halimi. Şükrediyorum. Durumum hiç kötü değil, umutsuzluğa kapılmak kolaya kaçmak olur. Mücadeleye, kendimi geliştirmeye, korkular...

Yaz

Bilgisayarımı İstanbul'da, yurttaki turuncu demir dolapta bıraktığım için bu kelimeleri, telefonumdan yazıyorum. Gerçi evde wifi olmadığı için, bilgisayar olsaydı da operatörümün bana sunduğu ve hep yetersiz kalan (!) gb'larım yüzünden hızlıca bir şeyler tıkırdatırdım klavyede. Yaz nasıl geçiyor? Tabii ki planladığım gibi geçmiyor. Ama son yazımda ballandırarak anlattığım şeylerin çoğunu yaptım. İki kitap aldım, daha bitmedi çünkü düzenli olarak okumuyorum. Birincisi herkesin bildiği J.R.R. Tolkien-Hobbit. Bu, LoTR serisine giriş gibi bi şey. Hatta, Tolkien'in bu kitabı çocuğuna, okusun eğlensin diye yazdığını duymuştum. Konunun kahramanı T. olunca şaşırmamak lazım buna. Diğer kitap ise, Seks ve Ceza. Bu, daha çok akademik bir anlatıma sahip. Henüz iki sayfa okudum; yorumumu başka ve detaylı gönderiye saklıyorum. Annemle, gezmeye çalışıyoruz. Bugün de Tirilye'ye gittik. Gittiğim yerleri fotoğraflamayı seviyorum. Birkaç haftadır da, çektiğim fotoğraflara açıklama yap...

Uykulu Günler

Ne kadar çok uykum var son günlerde. Bıraksalar, kendimi bıraksam bütün gün uyuyabilirim. Sabah erkenden derse gidiyorum, yurda dönüp saatlerce uyuyorum. Uyandığımda da kafam allak bullak oluyor. Allak bullak da ne biçim bir ikileme. Geç uyuyorum en erken üçte. Finallere çok az kalmışken uyku düzenimin böyle olmasını kabullenemem. Acilen bunun üzerinde çalışmalıyım. Yarınki dersim iptal olduğu için bu saate kadar uyumamayı tercih ettim. Zaten uykum da yok. Her şeye sinir oluyorum son günlerde. Bir an önce cuma olsun da evime gideyim diyorum. Sonra, finalleri düşünüyorum. Sıkıcı yurt günlerini... Zevk almaya çalışan Rosa bi kaç gündür yok ortalarda. Özlemle çağırıyorum onu. Yurt odasında olanlardan sonra ve bir arkadaşın gitmesiyle geçen süreç sonunda, bugün yeni bir kız geldi odaya. İyi gibi. Benim için çok da fark etmiyor. Odada zaman geçirmek yerine etütte zaman geçirmeyi tercih ediyorum, belki de buna zorluyorum kendimi. Aslında iyi de oluyor çünkü böylece ders çalışmış oluyorum...

Bahar geldiği için

Bahar geldi. İçim cıvıl cıvıl. Şu an bile pencereden içeri giren, henüz kararmamış havanın ferahlatıcı serinliği yüzüme vurdukça mutlu oluyorum.

Yalnızlık

Geçirdiğim zorlu dönemden sonra, mevsim bahara dönmeye yüz tutmuşken, ben yeniden kalmaya başladığım yurdun pek sevdiğim ağacı gören odasında tek başıma sıcak çikolatamı yudumlayıp müzik eşliğinde sana yazıyorum. Uzun aradan sonra.  Neler oldu, neler geçti hayatımdan geçen birkaç ay boyunca? Ben de bilmiyorum. Zaten ne önemi var ki? Boşver. Bugün kendimi daha önceki günlerden fazlasıyla yalnız hissediyorum. Bu gece yalnızlık pek keyif vermiyor sanki. Ama şikayetçi değilim.  Birkaç saat önce halamla konuştum telefonda.Yıllardır beni arayıp sormayan birkaç aile üyesinden biri... Annem fotoğrafımı benden habersiz göndermemiş olsaydı belki bikaç yıl daha konuşmayacaktım. Dedem gibi babaannemin de ölüm haberini bana söylemeye gerek duymayacaktı belki hiç kimse.  Neden bazı çocuklara çocuk olma hakkı verilmez ? Neden olgun davranması beklenir bazı çocukların? Neden ölümle korkutulurlar?  Sonra neden kin duyulur? Bilmiyorum. Halamın sesi değişmemiş. Çocuklu...