Yaz
Bilgisayarımı İstanbul'da, yurttaki turuncu demir dolapta bıraktığım için bu kelimeleri, telefonumdan yazıyorum. Gerçi evde wifi olmadığı için, bilgisayar olsaydı da operatörümün bana sunduğu ve hep yetersiz kalan (!) gb'larım yüzünden hızlıca bir şeyler tıkırdatırdım klavyede.
Yaz nasıl geçiyor? Tabii ki planladığım gibi geçmiyor. Ama son yazımda ballandırarak anlattığım şeylerin çoğunu yaptım.
İki kitap aldım, daha bitmedi çünkü düzenli olarak okumuyorum. Birincisi herkesin bildiği J.R.R. Tolkien-Hobbit. Bu, LoTR serisine giriş gibi bi şey. Hatta, Tolkien'in bu kitabı çocuğuna, okusun eğlensin diye yazdığını duymuştum. Konunun kahramanı T. olunca şaşırmamak lazım buna.
Diğer kitap ise, Seks ve Ceza. Bu, daha çok akademik bir anlatıma sahip. Henüz iki sayfa okudum; yorumumu başka ve detaylı gönderiye saklıyorum.
Annemle, gezmeye çalışıyoruz. Bugün de Tirilye'ye gittik. Gittiğim yerleri fotoğraflamayı seviyorum. Birkaç haftadır da, çektiğim fotoğraflara açıklama yapıyorum kendimce. O gün ne hissettiysem yazıyorum, kadraja hangi mekan yansımışsa tarihi bilgi veriyorum. Tabii bunu Instagram hesabımda yaptığımı söylememe gerek yok. Seneler sonra, açıp baktığımda nereleri gezmişim, neler hissetmişim diye bir şeyleri arşivleme düşüncesi hoşuma gidiyor. Bir arkadaşım Ayhan Sicimoğlu'nun yorumlarını okuyor hissi yarattığımı söyledi. O kadar mutlu oldum ki. Biliyorsun, hastasıyız :)
Belki eskisi gibi daha sık yazmalıyım.
Hayatta o kadar küçük güzellikler var ki, bazen görmekte zorlanıyorum. Hele de kalbimin ağrıdığı bir dönemdeysem... Ama küçük güzellikler, büyük mutluluklar getiriyor. Bakıyorum ve görmeye çalışıyorum. Manevi yorgunluğumu böyle atıp, içine çekildiğim kabuğun da güzelliklerini görmeye çalışıyorum.
Yaz güneşinin sayesinde yüzümde peydahlanan benleri sevmeye karar verdim.
Bu arada, ekim-2016'da aldığım succulent arkadaşım Kirpi'yi de Bursa'ya getirmiştim. Nasıl sevdi balkonu kerata, nasıl da boy attı. Kedime gösteriyorum, bak nasıl da büyümüş Kirpi diyorum; mırlanıp fıtı fıtı yanıma geliyor. "Hani göster bakayım?!" diyo gibime geliyor. Sonra kıskanıyor galiba, "amaan tırt!" diyip kıçını dönüp gidiyor. Gülüyorum ben de. Bu bi mutluluk tanımı benim için.
Yaz nasıl geçiyor? Tabii ki planladığım gibi geçmiyor. Ama son yazımda ballandırarak anlattığım şeylerin çoğunu yaptım.
İki kitap aldım, daha bitmedi çünkü düzenli olarak okumuyorum. Birincisi herkesin bildiği J.R.R. Tolkien-Hobbit. Bu, LoTR serisine giriş gibi bi şey. Hatta, Tolkien'in bu kitabı çocuğuna, okusun eğlensin diye yazdığını duymuştum. Konunun kahramanı T. olunca şaşırmamak lazım buna.
Diğer kitap ise, Seks ve Ceza. Bu, daha çok akademik bir anlatıma sahip. Henüz iki sayfa okudum; yorumumu başka ve detaylı gönderiye saklıyorum.
Annemle, gezmeye çalışıyoruz. Bugün de Tirilye'ye gittik. Gittiğim yerleri fotoğraflamayı seviyorum. Birkaç haftadır da, çektiğim fotoğraflara açıklama yapıyorum kendimce. O gün ne hissettiysem yazıyorum, kadraja hangi mekan yansımışsa tarihi bilgi veriyorum. Tabii bunu Instagram hesabımda yaptığımı söylememe gerek yok. Seneler sonra, açıp baktığımda nereleri gezmişim, neler hissetmişim diye bir şeyleri arşivleme düşüncesi hoşuma gidiyor. Bir arkadaşım Ayhan Sicimoğlu'nun yorumlarını okuyor hissi yarattığımı söyledi. O kadar mutlu oldum ki. Biliyorsun, hastasıyız :)
Belki eskisi gibi daha sık yazmalıyım.
Hayatta o kadar küçük güzellikler var ki, bazen görmekte zorlanıyorum. Hele de kalbimin ağrıdığı bir dönemdeysem... Ama küçük güzellikler, büyük mutluluklar getiriyor. Bakıyorum ve görmeye çalışıyorum. Manevi yorgunluğumu böyle atıp, içine çekildiğim kabuğun da güzelliklerini görmeye çalışıyorum.
Yaz güneşinin sayesinde yüzümde peydahlanan benleri sevmeye karar verdim.
Bu arada, ekim-2016'da aldığım succulent arkadaşım Kirpi'yi de Bursa'ya getirmiştim. Nasıl sevdi balkonu kerata, nasıl da boy attı. Kedime gösteriyorum, bak nasıl da büyümüş Kirpi diyorum; mırlanıp fıtı fıtı yanıma geliyor. "Hani göster bakayım?!" diyo gibime geliyor. Sonra kıskanıyor galiba, "amaan tırt!" diyip kıçını dönüp gidiyor. Gülüyorum ben de. Bu bi mutluluk tanımı benim için.
Yorumlar
Yorum Gönder