günlük.

mart'a döndü gün yüzünü.
yağmurlar yağdı buraya ve bol kafeinli günlerim oldu. bazı çılgınlıklara teşebbüslerim de olmadı değil. ama iyi çılgınlıklar. "seni çılgın hadi oradan."
teessüflerimi bir yana koyup teessüsler inşa etmeye çalıştım uykusuz gecelerimde ve günlerimin gündüzlerine yerleştirmeye yeltendim bu süslü düşünceleri. oldu mu bilmiyorum. zaman gösterecek.
misyonlar yüklemiyorum artık kendime.-en azından bir süre.- hayat daha güzel böyle.

marzipan çikolataları ısırmak istediğim bir gündü. ama durdurdum kendimi. unicornlu mısır gevrekleri yalandı. "sen haksızsın ve sana laflar hazırladım."
döner kapılardan geçerken korkuyorum. tutunmaya çalışıyorum, bu defa hapsoluyorum o camların arasında. olmuyor. bugün, yaşlı biri durdurdu beni, büyük bir döner kapının önünde. hani şu vpn gibi adı olan mekanın oradaki. ve bazı silinen anılarımın olduğu... "kapıyı tutar mısınız? yavaşlasın biraz. geçemiyorum." ben de geçemiyorum ki. korkuyorum. fazla yavaş ve bazen fazla hızlı oluyorlar. ama siz yaşlısınız, geçememeniz normal. peki ya ben? her zaman korkularımın üstüne giderim. düşerim bazen ve çoğunlukla düşerim. ama vazgeçmem. cesaretim genlerimden mi yoksa gençliğimden mi, bilmiyorum.
neden ortaokuldan beri ezberimde olan yol, hız, zaman denklemini çözemiyorum. neden bu basit orantılarda boğuluyorum. matematik ilgi alanım değil, tamam. "bu soru yanlış." deme hakkım yok mu bu defa. üç yanlışın götürdüğü doğrularımın hakkını istiyorum o zaman.

ve mavi bir elbise aldım bugün. hani şu bodrum mavilerinden. askıları ince. etekleri yürüdükçe dalgalanan. ama günbatımı ve gündoğumu saatlerinde duru, sakin. rakıyla buluştuğunda bol gülüşmeli. ama nazdrovya aralarında, özündeki sessizliğe dönmeli bir elbise. belki ince bir şal gerekir, üşürüm çünkü insan kalabalığında, lazım olur. yabancıyım da birazcık onlara.
eğer rakıdaki su oranım fazlaysa ve buzlarla doldurursam bardağımı. rakı adabını bilmediğimden değil. sevdiğimden. size ne. rakı şişesindeki o balık değilim ki ben.



günün bonusu: iki adet denişik parça bırakıyorum. biri finlik. diğeri trance.






Yorumlar

  1. Bu sıra bende kafein alımına sınır getirsem iyi olacak. Ama çok seviyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yeşil çayda da kafein var ama filtre kahveler kadar mevzu bahis edilmiyor. çok ayıp ediyorlar kahveye karşı. colombian kardeşimize sahip çıkalım.

      doz aşımı yapmasak kafi bu sevgiye:)

      Sil
  2. O mavi elbise bu kadar güzel anlatılırdı ancak 😊 kafein mafein canımızı çektirdin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. anlatılan senin hikayendir.
      kafein mafein bam bam bam.

      o değil de sen ne zaman yazacaksın bloguna, kaç gündür yoksun hani.:)

      Sil
  3. Ooo bir çılgın daha :) O zaman yaşasın mavi elbiseler, yavaş dönen kapılar, marzipanın eriyen tadı, yaşasın bahar!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çılgınsın men. behlül sahnesi geldi aklıma. :d

      yaşasın bahar. yaşasın duvar yazıları. :)

      Sil
  4. yazdıklarını okumayı seviyorum :)

    YanıtlaSil
  5. Starvroz buralardaydı geçen haftalarda. kafein de damarlarımızda. ben de YA. farklı hesapta onlaynmışım sadece.

    YanıtlaSil
  6. marzipan, nazdrovya :) hüzünlü komik yazıyon sen :) fin ve trans hıhım :) ne güzel elbiseymiş o :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hüzünlü bi komikliğe sahibim galiba. napayım, tabiatım böyle :P

      Sil
  7. Kafein ah! Bende dengelemek istiyorum ama işte.

    YanıtlaSil
  8. Yazılarını kaçırmadan takip etmeye başladım. Çok güzel... :)

    YanıtlaSil
  9. KAUAN- Siiville Nousu hoşuma gitti. Dinlerim artık ben de :)
    Yine etkileyici bir yazı ve yine severek yazılarını okuyan ben :) Bayılıyorum yazılarına!
    Ellerine sağlık! Kendine çok iyi bak kucak dolusu sevgiler!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne kadar leziz, kıymetli cümleler bunlar:)
      senin ne zaman yeni yazın gelecek? baktım bloguna da yazmamışsın yeni bi şey:(

      omzuna pıt pıt yapan kucaklamalı çok sevgiler benden.:)

      Sil
  10. bağlanmak bazen iyi olabiliyor da bağımlılık sıkıntı. fizyolojik bağımlılıklara yatkınlığım var benim de, ama bunun farkında olmak ipleri elimde tutuyor. bazen ipler kaçmıyor değil tabii. neyseeh:) insanız işte...

    YanıtlaSil
  11. Bodrum mavisi ımmm en sevdiğim renklerden.Mart da geliversin özledik yazı

    YanıtlaSil
  12. heey şimdi gördüm de eylül su da, dr, idefiks, kitapyurdunda yok ama başka bir dolu sitede var kitaplarım yaaa, frambuazlı daaa. istanbul ankara izmirde de bazı kitapçılarda ve kitaplarımı basan yayınevlerinde de var yaniii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. trendyolda gördüm şimdi:)
      frambuazlı yok ama, niye yok ya. araştırcam bu konuyu. :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

bunları boşver, olan yine olur.

konusu sen olmayan günlük.

2405.