"blog yazmaya nasıl başladın?" mim.

depresyonun içinde debelendiğim şu günlerimde, beni yazmaya çekecek bir mimlenmeyle ve nuri bilge ceylan hırkamla sizlere sessizce merhaba diyor ve sevildiğinizi bilmenizi istiyorum.
mim için de ayrıca eylül 'e teşekkür ediyorum. fikrin sahibi birpembesever'i de unutmamak gerek.

yazıyla alakam hep var gibiydi. bazı insanlar, bebekliğini hatırlayabilir mi. ben bazen hatırlayabildiğimi sanıyorum. kendimi bilmediğim zamanlara dair puslu sahneler hatırlıyorum, beşiğimin karşısındaki o yeşil perdenin üzerindeki korkutucu yüzler ve kiril harfleri. o yaşsız halimle tabii ki her harf, uzaydan gelen ve çözülemeyen bir şifreydi ve bu durum bezimi doldurtacak kadar da korkutucu geliyordu bana. belki.

henüz okuma yazma bilmediğim zamanlarda apartmandaki komşulardan imza toplayıp inceleme hallerim, alt kat komşusu ablanın öğrettiği harfleri yine apartmanın duvarlarına anahtar yardımıyla kazımam, ama n harfini hep ters yazmam... uykuya dalmam için okuduğu hikaye kitaplarını da tersten okuturmuşum anneme.

okula gidince de bir şekilde yazıp durdum zaten. sonradan koleje geçiş yapan cüneyt, belki de ilerde edebiyat alanında nobel alacağımı söylemişti. 2006 yılında nobel'i orhan pamuk değil, çocuk aşkım cüneyt'in komplimanıyla edebi alandaki nobel'i ve diğer bütün ödülleri ben almıştım aslında. şimdi ise depresyon hırkamın ilmeklerini sayıyorum.
düzenli olarak da günlük tutmaya aynı yılda başlamışım mesela. kendine haşin geçen gençliğimin isyankarlığında bile vazgeçmemişim pembe kaplı defterlerden ama günlük değil de anlık olmuş ismi o defterlerin. her anımı, düşüncemi, resmi o defterlerin içine sığdırmaya çalışmışım. çikolatalı defter, seni de unutmuyorum.

blogspot'la tanışmam lise dönemime denk gelir. ondan öncesinde msn space'te bilmeden blog tutmuşum meğerse, o sayılır mı bilmiyorum. orada da düzenli olarak yazdığımı, hatta hayatıma dair fotoğraflar paylaştığımı hatırlıyorum. güzel ve fazla saf günlerdi.
lisede ise depresizasyon ivmem artmış, bütün pesimist ama elit geçinen sanatçı sanrılarımı, aşklarımı, yalnızlığımı, beklentilerimi, sevinçlerimi de araya kaktırarak hayallerimle ve kendime, bedenime, insanlara dair öfkemle birlikte yağmur temalı blogspot uzantılı alanıma döktüğümü hatırlıyorum. birkaç yıl devam etti, sonra da sildim her şeyi.

buraya gelmem istanbul'la tanışmam vesilesiyle oldu. arada uğrayıp kendimi anlattığım bir yerdi, okunma ve okuma gibi bir kaygım olmadan, her şeyi yazabileceğim bir alandı. sonra diğer bloggerların dünyasıyla tanıştım. o dünyayı okumak, okunmak bana iyi geldi.
düzenli olarak yazmıyorum ama yazmak hayatımın hep bir köşesinde, kendi değerini kazanıyor.  defterlere, kağıtlara, bloga... bi şekilde, kaçsam da benden doğuyor.




Yorumlar

  1. Cüneyt haklı bence de çok güzel yazıyorsun :)
    Neden depresyondasın bilmiyorum ama en kısa zamanda yaşadığın problemlerine çözüm bulmanı diliyorum!
    İyi ki bloggerdasın iyi ki bizimlesin! :)
    Verdiğin cevaplar için de çok teşekkürler mime katılman beni çok mutlu etti. Kucak dolusu sevgiler gönderiyorum! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sen de öyle... iyi ki yazıyorsun ve iyi ki bizimlesin. :)
      cüneyt, bu konuda olmasa da bazı konularda çok haklıydı ama bunu ona hiç söylemedim tabii, şımarmasındı.:P

      Sil
  2. çık şu depresyondaaaan, çıkar hırkanııı, lisede de depresyona girmişin demekkisi. yine iyi anlatmışsın. evet sende var bu yazma ruhu sahiden de. blog geçmişin de oldukça eski desene. istanbul seni tanıştıran kişi desene. istanbul deyince eski blog arkadaşlarımızdan biri geldi aklıma. istanbul adlı bir sevdiği vardı. daha çok anlaaat :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hırkama nutella bulaşmış, şarap da tombullaşan yanaklarımı kızartmış.
      istanbul, kadıköy falan. onunla tanışınca geldim buraya. anlatayım dedim.
      yani pek blogger tanımıyorum ben, düzenli ve düzeyli yazmıyordum hiç. şimdilerde daha bir ciddiye alıyorum yazma işini. iyi oldu sanki. çok eskiler varmış, şimdi bu mim sayesinde okuyup öğreniyorum. pek yorum yazmıyorum ama takip ediyorum herkesi:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

bunları boşver, olan yine olur.

konusu sen olmayan günlük.

2405.