
nedense sabahı hatırlamıyorum.
sanki kedimden tırmık yedim ve sevgimi göstermek için yüzümü yaklaştırdığım kedimin tepkisine içerlenip battaniyemin altına girip son günlerin verdiği ağırlık ve sinir yüzünden ağladım ve gün başladı. birkaç saat sonra da bitti gün.
gerçekten hatırlamıyorum... hatırlamasam daha iyi sanırım.
battaniyemin altında kanayan tırmıklı suratımı yastığa gömüp bir süre ağladım. regl sancısı da hafiften belimden kasıklarımın derinliklerinde "ben de buradayım!" diyordu. ağladım, tıkanan burnuma sinirlenip yine ağladım. battaniyeyi aralayıp burnumu çıkardım ve nefes almaya çalıştım.
eğer geçmişte birinden kazık yemişseniz, çok aşık olup karşılığını alamadıysanız ve yolunuza yalnız devam ederken hayatınıza yeni birini aldıysanız... eskisinin acısını yenisinden çıkarmayınız. lütfen. siz, bir şeyler yaşamış olabilirsiniz ama o, yaşamadı. o, sizi çok sevdi. onu kullanmayınız. onun kırılganlığıyla eğlenmeyiniz.
annem geldi sonra, ağladığımı fark etti. yine aynı konuşmalar... artık sevmiyorum bu konuşmaları. acıklı ve saçma bir filmin senaryosu gibi.
zaten aburcuburların, sağlıksız beslenmenin etkisiyle bir somun kabarık ekmeğe dönen suratım, ağlamaktan şişen ve iyice küçülen gözlerimle müthiş olmuştu. annem, fiko teyzelerle çay bahçesine gideceğimizi söyledi. evet, iyi gelecekti bana sokağa çıkmak. netekim, çok iyi geldi...
Şu sıralar, her şeyi güzelleştirecek sağlıklı bir ilişkiye ve doğru insana ihtiyacım var gibi hissediyorum. ama aramıyorum, mecalim yok. tek başıma huzurlu ve mutlu olmak istiyorum. doğru insanı aramak yerine karşıma çıkmasını istiyorum ama çıkmasa da olur. önceliğim, kendi içimdeki huzuru hayatımın merkezine koymak.
yazın birkaç kez gittiğimiz, bana eski beni hatırlatan çay bahçesinde çay içip muhabbet ettik. siyah benekli beyaz tatlı şapşal bir kedi dolaştı yanımızda. sevmek istedim ama olmadı.
eve dönüşte kaşarlı tost yedim. salçalı ve çubrikalı. çocukuğumu hatırlatır bana çubrika.
boynumun sağ tarafında ağrılı bir şişlik var.
kalbimde boynuzlu bir ağrı.
Bu eşek sıpası kedilerde de hep bu var, tırmaladı da ne oldu yani şimdi?
YanıtlaSilAbur cuburların aslında gözenekleri açıp cilde pürüzsüz ve güzel bir görüntü verdiği açıklandı geçenlerde... (yok maalesef öyle bir şey; ama olsa ne güzel olurdu ya)
benim kedimde bi doz daha fazla var bu tırmalama huyu:) olsun, öyle seviyoruz. vücudumun çeşitli yerlerinde kedimden hatıra, yara izlerim var:D
YanıtlaSilah... aburcuburlar! isviçreli bilim insanları, aburcuburların kilo aldırmayıp beden şeklini de bozmadığı yönünde açıklamalar yapmış -olsaydı ve bu gerçek olsaydı ne güzel olurdu.-