kalem kesiği.
sevgili okuyucu biri.
hayat burada oldukça zorlaşmaya başladı. dünya hasta. haberlerde gördüm bu akşam, yer kürenin tüm kıtaları kırmızı renge bürünmüş. sadece kutuplar beyaz, orada da zaten küresel ısınma var. insan görünce üzülüyor. ne kadar güzel dünya ve ne kadar yakışmıyoruz ona. güzelim dünya, insanlardan yorulmuş gibi.
ben de yorgunum. kendimi yormayı başarabiliyorum fakat bu yorgunluk bana iyi gelmiyor. kıvırcık saçlı küçük kız çocuğu sırtını insanlara dönmüş ve küsmüş kimse onu anlamıyor diye. sunduğu çiçekler koparılmış ve solmuş. şimdi düşünüyor, hatayı kırmızı elbisesinin ceplerinde arıyor. kalbi kırık ve yalnız. sevgiye olan inancı da kendine olan inancı gibi giderek azalıyor. üşüyor ama kimse aldırış etmiyor.
bu gece, buraya pozitif şeyler yazamayacağım. yaşıyorum en azından. hata yaparak ve yine hata yaparak, güçlü olmaya çalışıp tökezleyerek, kendimde kendimi bulmaya çalışarak, unutmaya ve hatırlamaya çalışarak, utana sıkıla yaşıyorum işte.
bazı gecelerde ağlamıyor değilim. ağlamak kolaydır ve çok zordur bu gecelerde. sen gelirsen eğer, geldiğinde de ağlayacağım sanırım ama mutluluktan. gelmene ihtiyaç duymadığımda gelirsin belki.
biliyorum burası süper bir yer değil. ama güzelleştirmek bizim elimizde. ben bazen bunu yapmakta çok zorlanıyorum. böyle zamanlarda kendimi suçluyorum. birkaç gün sonra doğum günüm. belki diyorum değişir bir şeyler ama bazı şeyler hep aynı. değiştirmek eylemi ne zaman zirve yapsa aynı hızda sıfırlanıyor hayatımda.
ne zaman hayatımı düşünsem, başka hayatın içindeki yerim acıtıyor canımı. burası için fazla düşünceli, kırılgan, sessiz biriyim. eskisi kadar değil yine de ama bu yetmiyor acıtmaması için. yaşadığım hayattaki esas kızın ben olduğumu idrak edebildiğimde zamanın çok geç olmasından korkuyorum. idrak etmek için çalışıyorum ama sanırım dikkat eksikliğim var. dikkatimin fazlasını çöpe atıyorum galiba.
bugünlerde her şey, belirsiz kağıt kesikleri gibi canımı ben fark etmeden acıtıyor ve ben yaralarımın nerede olduğunu bulamıyorum.
dünyanın haline üzülüyorum. çiçeklerimi ziyan ettiğime de. yeteri kadar pozitif olamadığıma ve özüme şefkatten uzaklığıma da.
ne var ki yeniden doğmak mümkün ben ölmeden önce. bu doğumun ihtimaline tutunuyorum.
hayat burada oldukça zorlaşmaya başladı. dünya hasta. haberlerde gördüm bu akşam, yer kürenin tüm kıtaları kırmızı renge bürünmüş. sadece kutuplar beyaz, orada da zaten küresel ısınma var. insan görünce üzülüyor. ne kadar güzel dünya ve ne kadar yakışmıyoruz ona. güzelim dünya, insanlardan yorulmuş gibi.
ben de yorgunum. kendimi yormayı başarabiliyorum fakat bu yorgunluk bana iyi gelmiyor. kıvırcık saçlı küçük kız çocuğu sırtını insanlara dönmüş ve küsmüş kimse onu anlamıyor diye. sunduğu çiçekler koparılmış ve solmuş. şimdi düşünüyor, hatayı kırmızı elbisesinin ceplerinde arıyor. kalbi kırık ve yalnız. sevgiye olan inancı da kendine olan inancı gibi giderek azalıyor. üşüyor ama kimse aldırış etmiyor.
bu gece, buraya pozitif şeyler yazamayacağım. yaşıyorum en azından. hata yaparak ve yine hata yaparak, güçlü olmaya çalışıp tökezleyerek, kendimde kendimi bulmaya çalışarak, unutmaya ve hatırlamaya çalışarak, utana sıkıla yaşıyorum işte.
bazı gecelerde ağlamıyor değilim. ağlamak kolaydır ve çok zordur bu gecelerde. sen gelirsen eğer, geldiğinde de ağlayacağım sanırım ama mutluluktan. gelmene ihtiyaç duymadığımda gelirsin belki.
biliyorum burası süper bir yer değil. ama güzelleştirmek bizim elimizde. ben bazen bunu yapmakta çok zorlanıyorum. böyle zamanlarda kendimi suçluyorum. birkaç gün sonra doğum günüm. belki diyorum değişir bir şeyler ama bazı şeyler hep aynı. değiştirmek eylemi ne zaman zirve yapsa aynı hızda sıfırlanıyor hayatımda.
ne zaman hayatımı düşünsem, başka hayatın içindeki yerim acıtıyor canımı. burası için fazla düşünceli, kırılgan, sessiz biriyim. eskisi kadar değil yine de ama bu yetmiyor acıtmaması için. yaşadığım hayattaki esas kızın ben olduğumu idrak edebildiğimde zamanın çok geç olmasından korkuyorum. idrak etmek için çalışıyorum ama sanırım dikkat eksikliğim var. dikkatimin fazlasını çöpe atıyorum galiba.
bugünlerde her şey, belirsiz kağıt kesikleri gibi canımı ben fark etmeden acıtıyor ve ben yaralarımın nerede olduğunu bulamıyorum.
dünyanın haline üzülüyorum. çiçeklerimi ziyan ettiğime de. yeteri kadar pozitif olamadığıma ve özüme şefkatten uzaklığıma da.
ne var ki yeniden doğmak mümkün ben ölmeden önce. bu doğumun ihtimaline tutunuyorum.
Şu anda yaşanan büyük bir travma. Herkes benzer bir halde. Kimi sizin gibi açık ediyor duygularını, kimisi kandırıyor kendini. Her şeye rağmen hepsi geçecek bunların. Bu dünya ne badireler atlatmış. Umarım fazla hırpalamaz bu sefer bizi.
YanıtlaSilumarım. evde fazla vakit geçirince ve dünya bu haldeyken insan kendini daha iyi duyuyor sanki. ama sesler de birbirine karışıyor bazen. geçecek elbette. biraz dinlensin bakalım dünyamız ve biz de dersler çıkarabiliriz belki bu badirelerin sonunda. belki, umut ediyorum.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilMadem güzelleştirmek bizim elimizde o zaman hadi önce kendimiz iyi olalım. Rosiii, kahve?
YanıtlaSilevet, kendimizin iyi olması için de minik püf noktaları...
Silben şimdi kendime senin için kahve yapacağım:)
bi de tabii çikolata yaramazlıkları. birazcık ama.
Birazcık yaramazlıkların kölesiyiz 🤦🏻♂️
Silelimde kahvem tarih tahmin ediyorum veeee 29 mart diyorum 🎂
şimdi, sen, bunu, nasıl tahmin ettin? olasılıklar kombinasyonlar...
Sildoğru bildin veee ben bu tahminin doğru olmasına sevindim :)
o haldeeee mutlu yılların olsun :)
Silhadi hadi geçcek hepsii, kıvırcık saçlı o kız kal sen hep :) ah o kimse evet umursamadığın zaman gelir ki yaa :)
YanıtlaSilgüzelim deep:) dikkat et kendinee daha sık yaz bi de:))
SilŞimdiden doğum günün kutlu olsun öncelikle! :)
YanıtlaSilHata yaparak, yalpalayarak, düşerek, kalkarak... hepimiz bir şekilde yaşıyoruz. O kıvırcık saçlı kıza üşüdüğünde hırka vermeyenlerde suç. Ama o kıvırcık saçlı kıza hırka vermediler diye o kıvırcık saçlı kız hep üşümesin, mutsuz olmasın. Küçük dünyasında bir yıldız gibi parlayacağına emin bir şekilde yaşasın. Ben, o kıvırcık saçlı kızın bir yıldızdan da parlak olacağına inanıyorum :)
Kucak dolusu bolca sevgiler!
♥
teşekkür ederim:)
Silyaşamak da bu değil mi zaten, tek düze olurdu tersi. ama insan biraz da hata yapmama hakkını kullanmak istiyor. bu hakkı her defasında ya kaybediyorum ya da bu hakkı almayı bilmiyorum.
o küçük kız çocuğu halimizi içimizde saklayalım hep ve parıltısını kaybetmesine izin vermeyelim:)
çok sevgiler benden sana:)
İnsan doğayı katlettikçe, birbirine saygısı sevgisi azaldık.a daha da kötü hale gelecek maalesef
YanıtlaSilpeki insanlar ne zaman bunları yapmaktan vazgeçecek?
SilHatalar bizi olgunlaştırır, o zaman buralara çiçekler ekerek güzelleştirelim :)
YanıtlaSilama hatalardan sonraki o his kötü ya:D
Silneyse çiçekler güzeldir:)
Çok güzel yazmışsınız:) Ben de o doğumun ihtimaline tutunuyorum mesela. Bence olacak. Siz de inanmaya devam edin. İnşallah çook mutlu olursunuz:)
YanıtlaSil